Üzülüyorum…
Ülkemin yaşadığı ekonomik krizi görünce, oradaki akrabalarım için, sevdiklerim için üzülüyorum. Türkiye Cumhuriyeti böyle bir hayat pahalılığını daha önce görmedi. İktidarın yıllardır dile getirdiği “Cehape döneminde kuyruklar vardı” minvalindeki cümleleri bundan on sene, yirmi sene sonra ben kuracağım. Söz veriyorum.
“Eyy yavrum eyy. Akape döneminde kıymanın kilosu 120 lirayı geçmişti, domates 40 lira olmuştu. İnsanlar ucuz ekmek, ucuz et için yağmurun, karın altında kuyruklar oluşturuyordu” diyeceğim. Bunu derken de mutlu olmayacağım. Kimsenin şüphesi olmasın.
Mizah bir tarafa Türkiye ciddi anlamda seçmen psikolojisi açısından araştırılması gereken bir ülke. Cumhuriyet tarihi boyunca en ufak ekonomik dalgalanmayla oy verme davranışı değiştiren ve büyük partileri sandığa gömen Türk seçmeni tarihin en ciddi ekonomik kriziyle karşı karşıyayken hükümeti anketlere göre yüzde 30 bandında desteklemeye devam ediyor gibi görünüyor.
Ecevit’in ne günahı vardı o zaman diye sormadan edemiyorum. Hayat pahalılığına neden olan politikaları yapan bir hükümetin buna çözüm olacağını düşünmek rasyonel bir davranış değil. Bu politik tercihin ötesinde bir durum. Bu bana göre yalnızca bir siyasi partiyle yaşam tarzını birleştirmekten kaynaklanıyor olabilir. AKP seçmeni genel olarak muhafazakâr yaşamı AKP ile eş tutarak, AKP dışındaki partileri farklı hayat tarzları ile özleştirdiği için aslında politik bir tercih değil yaşam tarzı tercihi yapıyor. Tam da bu nedenden dolayı sokak röportajlarında “Canım Erdoğan’a feda” gibi cümleler kuran amcalarla karşılaşıyoruz. Olay o ve onun gibi seçmenler için artık politika, ekonomi değil. Başka bir boyuttalar ve asla tercihlerini değiştirmeyecekler. Bu seçmenin tam karşısında konumlanmış koyu Atatürkçü, laik ve her ne şart olursa olsun oyunu CHP’ye verecek bir kitle de mevcut. Bu grup da tercihini değiştirmeyenlerden ama aradaki fark bir taraf lider odaklıyken, diğer grup parti odaklı tercihte bulunuyor.
Yalnız bir nokta önemli. 2023’te 5 milyona yakın genç oy kullanacak ve bu gençlerin oy tercihi seçimi belirleyen ana unsur olacak.
KISA KISA TESPİTLER
- Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın 7 ay önce kurduğu Zafer Partisi sessiz ama derinden ilerliyor. Özellikle yeni oy kullanacak olan Z kuşağından büyük ilgi görüyorlar. Bu ilginin de arka planında muhafazakar milliyetçilik yerine Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçiği söylemleri etkili oluyor diye düşünüyorum.
- Macaristan’da 6lı ittifaka karşı seçimi ağır bir farkla mevcut Başbakan Viktor Orban kazandı. Sorun karşısındaki adayda mıydı? Şimdilik bunun cevabını bilmiyoruz ama Türkiye’deki muhalefet için örnek teşkil edeceği kesin.
- Rusya Ukrayna’da Nazileri andıran katliamlar gerçekleştiriyor. İnsanların elleri arkalarından bağlı, dizlerinin üstüne çökmüş halde kafalarından tek kurşunla öldürülmesi bize İkinci Dünya Savaşı Nazi Almanya’sını konu alan filmleri hatırlattırıyor. Maalesef görüntüler ise film karelerinden değil gerçek hayattan geliyor. Putin er ya da geç bunun bedelini öder.
- Mevki elde edince kısa sürede değişen insanları oldum olası sevmem. İsmail Kartal bundan birkaç ay önce Fenerbahçe için bekçi bile olurum diyordu. Galibiyet serisi gelip takım üzerindeki baskı azalınca şimdi küstah bir tavırla "5. Kez söylüyorum kimsenin ardından ikinci adam olmam" diyor. Tamam hocam olma. Sezon sonu sana güle güle.
