HÜKÜMET FANİ DEVLET BAKİ
“Hükümet fani, devlet baki” diye bir söz vardır.
İllaki duymuşsunuzdur bir yerlerde.
Bu ifadeyle anlatmak istenen iktidarların gelip geçici olduğu ama esas olanın devletin bütünlüğü olduğudur.
İktidarlar değişebilir. Demokrasinin güzelliği buradadır.
Demokrasinin bir gereği olan seçim bir karnedir. Belirli periyodlarla seçmen iktidardaki partiye karne verir ve gerekli görürse yeni bir yönetici seçer.
Bu durumu iktidardakilerin hayat memat meselesi haline getirip, biz gidersek Türkiye yok olur gibi bir algıya döndürmeleri saçmalıktan başka bir şey değildir.
Bir parti gider diğer parti gelir. Kimse kendini baki olan devlet ile bir tutmamalıdır.
JAMES McAVOY’CUYUM
Ben çok film izleyen biriyim.
Ama nasıl oldu da birazdan bahsedeceğim üçlemeyi düne kadar hiç izlememişim hayret ettim doğrusu.
The Sixth Sense (Altıncı His)’ten tanıdığımız M. Night Shyamalan’ın yazıp yönettiği üç filmi sırasıyla mutlaka izleyin.
Unbreakble (Ölümsüz), Split (Parçalanmış) ve Glass.
Özellikle James McAvoy’un performansı için bile Split ve Glass izlenir diye düşünüyorum. Çoklu kişilik bozukluğu olan bir karakteri canlandıran McAvoy film içerisinde saniyeler içerisinde mimikten mimiğe, şekilden şekle girip kendine hayran bırakan bir performans gösteriyor.
BALIKÇI VE OĞLU
Şarkılarıyla, kitaplarıyla, çektiği filmlerle, düşünceleriyle komple bir sanatçı Zülfü Livaneli.
Bu konuda bir marka desem abartmış olmam. Son romanı Balıkçı ve Oğlu da her romanında olduğu gibi sosyal problemlere Livaneli’nin siyasi görüşüyle yaklaşan mesajlar veriyor.
Hikaye ve dil o kadar sıcacık ki okurken insanın içi ısınıyor.
Diğer çalışmalarından farklı olarak kısa ama öz vuruyor bizi Livaneli.
Okuyun, içiniz ısınsın.