Öncelikle plansız bir şekilde, siz değerli okurlarımdan bu kadar uzun süre ayrı kaldığım için hiçbir bahaneye sığınmadan özür diliyorum. Sosyal medya hesaplarımdan mesaj atan ve bir şekilde şahsıma ulaşarak “ne zaman yazacaksınız?” diye soran bazı okurlarımız nezdinde, yazar - okur bağı kurmuş olduğum sizleri çok beklettim. Affınıza sığınıyorum, bağışlayın efendim…
7 Ekim’de Müslüman(!) terör örgütü olan Hamas, bazı İsrail askeri birliklerine saldırı düzenlemişti. Ardından kamikaze dalışı diye nitelendirebileceğimiz bir saldırıyı da Gazze yakınlarında İsrail vatandaşlarının düzenlemiş olduğu bir müzikli eğlence festivaline düzenledi. Sivil insanların tepesine paraşütle dalış yaparak saldırması ve ardından esir aldıkları ve kendilerince her türlü muameleyi hak gördükleri(!) kadınları tekbirler eşliğinde teşhir ederek dolaştırmaları sosyal medyada infial yarattı.
Hamas’ın bu saldırısı, “Filistin halkının Dünya kamuoyu belleğindeki masum ve mağdur algısını” yerle bir etti. Gözün aydın olsun Hamas. Başın göğe erdi ve artık kına yakabilirsin!
Bak İsrail, Filistin halkına fosfor bombası, misket bombası dahil bomba yağdırıyor. Hastane, okul, cami demeden özellikle toplu yerleşim yerlerini bombalıyor. Kısacası soykırım yapıyor! Kundak bebeklere sıcak bir yorgan olacakken, kefen olarak sarılıyor! Kadın, çoluk çocuk demeden herkesi katlediyor, yok ediyor bir katil ve terör devleti olan İsrail. Savaşın da bir kuralı, namusu varken “Hiçbir savaş kuralına uymayacağını!” açıkladı Netanyahu!.. Bilmiyorum, “Bebek katili” Netanyahu’nun “Savaş suçlusu” olarak yargılandığını görebilecek miyiz?
-Demir kubbe ile hava sahasını koruyan teknolojiyi geliştirmiş ve ülkesi üzerine fırlatılan füzeleri havada yok eden bir ülke, nasıl oluyor da halkının üzerine paraşütle atlayıp saldırı yapanları tespit edemiyor? Yoksa bilakis danışıklı döğüşle izin mi veriyor?
-Teorik ve pratik anlamda “Dünyanın en operasyonel gizli servisi” olarak lanse edilen Mossad, nasıl oldu da burnunun dibindeki bu operasyondan haberdar olamadı? Yoksa “Yol ver hacı emmiye, nasıl olsa sonunda ümüğünü sıkacağız” mı dedi?
-İsrail’in hamisi, koruyup kollayıcısı Abd’nin gizli örgütü Cıa’nın cihazları mı bozuldu da Mossad’ı bilgilendirmedi? Ya da İsrail’in 11 Eylül’ü olarak da 7 Ekim’i mi planladı?
-Siyasal gücünü kaybeden “Bebek katili” Netanyahu, satılık Hamas’ın ücretini ödeyerek, yaklaşan seçimlerde başarısını arttırmak için İsrail iç politikasına malzeme ürettirmek mi istedi? Yoksa hakikaten Hamas, İsrail’e Filistin topraklarını dar edecek bir eylem mi yaptı?
-Ortada fol yok yumurta yokken Hamas, cihat mı başlattı? Tekbirler eşliğinde yaptığı fuhşiyatla kimin gönlünü fethetti, vicdan sahibi hangi Müslümanın veya insanlıktan azıcık nasip almış hangi insanın desteğini alabildi? Yoksa Abd, Netanyahu’yu değiştirmek ve daha güdümlü bir siyasal otorite oluşturmak üzere yeni gelişmelerin fitilini Hamas üzerinden mi ateşledi?
-Hamas, istilacı ve yayılmacı İsrail’in, on yıllardır eritip kendi topraklarına kattığı Filistin topraklarını geri mi kazandırdı? Yoksa Büyük Ortadoğu Projesi’nin tıkır tıkır işletilmesine bir çanak mı tuttu?
-Filistin halkı, Hamas saldırılarından önce de abluka altında yaşıyordu. Ambargo her zaman geçerli idi. Gazze’nin dış Dünyaya açılan penceresi, Mısır sınırındaki Refah tünelleri idi. Ne yaptı Hamas, o pencereleri açtı mı, kapattı mı? Halkına uygulanan ambargoyu kaldırdı mı, derinleştirdi mi?
-Hamas saldırılarıyla “Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi” kapsamında, Ortadoğu’da kartlar yeniden mi karılıyor? Dünyanın süper gücü Abd, gücüne ortak katmak istemiyor ve Çin’in ile Rusya’nın o bölgedeki etkinliğini mi kırmak istiyor? Hamas, Abd’nin bu emelleri için aşağılık ve satılık bir piyon mu?
-Abd, İran’ın Hamas bağlantılarından dolayı İran’a saldırı planları mı yapıyor? Sırada İran mı var? İran, hiçbir zaman İsrail’e gıkını çıkarmamış olmasına rağmen, Hamas üzerinden İran İsaril’in geleceği ve güvenliği için bir tehdit olarak gösterilmek mi isteniyor?
-Hamas bahane edilerek, İsrail’in güvenliği kamuflajı ile Abd, Doğu Akdeniz’e demir atmak ve müttefiki(!) olmasına rağmen Türkiye’nin bölgedeki gücünü zayıflatmak mı istiyor?
-Dahası Abd, uluslararası pek çok olayda Dünya kamuoyunu istediği gibi şekillendirmek için diğer İslami terör örgütlerini kullandığı gibi, bugün de Hamas’ı kullanarak Dünyanın enerji havzasına sahip olmak ve enerji koridorlarını kendi planları doğrultusunda şekillendirmek mi istiyor?
+Bu soruları gündeme getirmek, -Dünya tarihine kafa yoran, Dünya stratejisi ve askeri gelişmelerini takip eden- feraset sahibi herkesin hakkı ve haddidir. Ancak cevaplarını vermek herkesin hakkı ve haddi değildir.
O nedenle ben, yukarıda sırladığım o soruları cevaplandırma hadsizliği göstererek, her konunun uzmanı geçinen, halkı algıyla uyutmaya ve uyuşturmaya çalışan haber-yorum programlarının müdavimi gazeteci ve yorumcuların düştüğü gülünç duruma düşmeyeceğim.
Fakat bir eğitimci olarak, siz değerli okurlarım şahsında, insanlarımızın idrakini açmaya ve akıl etmelerini sağlamaya çalışacağım…
Lütfen şu basit sorularıma kendi iç dünyanızda cevaplar arayın! İşte o zaman çok rahatlıkla anlayacaksınız etrafımızda dönen dolapları…
-Hamas, Filistin halkının menfaat ve yararına mı çalışıyor yoksa İsrail hükümetinin değirmenine su mu taşıyor?
-Hamas, İslam’a ve Müslümanlara mı hizmet ediyor yoksa Siyonizmin uşaklığını mı yapıyor?
-Hamas, barış dini olan İslam’ın kriterlerine uygun hareket mi ediyor yoksa insanların kendi uydurdukları sözde İslam’ın gereğini mi yapıyor?
-Hamas, yaptığı eylemler ile Filistinlilere hizmet mi etmiş oluyor yoksa İsrail’in ekmeğine yağ mı sürüyor?
-Hamas, on yıllardır Filistin’in haklı davasını Dünya kamuoyuna duyurmayı başarmış olan “Filistin Kurtuluş Örgütü” diye bilinen bir yapıyla neden birlikte hareket etmiyor? Yoksa onların gücünü kırmak için zinde güçler tarafından kurulmuş bir örgüt müdür?
-Hamas militanlarının, Dünyada -İslam ve terörün- birlikte anılmasına neden olan Işid, Taliban, Boko Haram, El Kaide, Pkk, Fetö benzeri örgüt militanlarından farkı ne? Ülkemizde onlar tu kaka ilan edilmesine rağmen Hamas, neden onaylanır ve kabul görür bir pozisyondadır?
İsrail, Filistin topraklarında insanlık suçu işlerken, olayın boyutları neden din ve inanç eksenine çekilerek sulandırılıyor? Bu çok saçma olmasına rağmen neden inanç ekseninde sunumlar yapılıyor?
Bu konulara, sonraki paylaşımımda yer vermek üzere, sizlere barış ve esenlik diliyorum…
