Kiraz Risalesi

Kiraz Risalesi
25-06-2024

Öldükten sonra nasıl dirileceğiz dedim. Toprağa bak dedi Kuran. Kuru toprak bitkiler yeşertiyordu hayata. O hiç kıpırdamıyor, bitkiler göğe doğru yol alıyordu. Önce bir çiçek sunuyor, sonra meyve veriyordu bitkiler. Kırmızı, mor, sarı, yeşil, allı pullu meyveler... Başaklarda olgunlaşan buğdaylar veriyordu toprak.

Kaldırınca gözlerimi biraz daha, ağaçları gördüm toprağın armağanı. Yemyeşil ağaçlarda nokta nokta ya da iri iri meyveler... Elmalar, erikler, kirazlar... Hele de kirazlar.  Yeşil yaprakların arasına kırmızı kırmızı kirazları koyan Allah, hiç abes iş yapar mı?

Göz için güzel, gönül için güzel, dil için güzel kirazlar... Avuca düşmüş kor gibi elde tutunca, çocukluğum gelir oturur yanıma kulağa takınca, cennetten bir nüve taşır tadına bakınca. Herkes kirazı anlayınca bu zulüm, bu yıkım, bu kalp kırmalar olmayacak. Bir kere kiraz yese zalimler iflah olur zannımca. Tepesinde uçan kuşlar kiraza davet eder insanları. Biz yedik, haydi siz de buyurun. Siz de kirazla gönül kuşunuzu göğe uçurun. Atın yüklerinizi, yerçekiminden kurtulun.

Kin, garez, haset dökülsün kalpten kiraza baktıkça. Bir sekine yayılsın iç dünyamıza kiraz topladıkça. Hamd ile dönsün dil kirazı tattıkça. Sen ne kadar Latifsin, ne kadar Kerim ve naziksin Allah'ım.  Yeşil tahtına oturan kırmızı kirazla konuşursun bize.  Rüzgâr eser kımıldanır yapraklar, bir esenlik sunarsın bize. Kiraza dokunan gönüller kalp kıramaz sanki, kötü söz söyleyemez kiraz yiyen diller.

İçimde kırık dökük ne varsa bir sepete dolar kiraz topladıkça. Tüm yaralara iyi gelecek bir şifa. Tüm hüzünlerimi emanet edebilirim dalda dizili kirazlara, tabi geri almak şartıyla. Çünkü hüzündür insanı insan yapan. Hüzün en iyi katıktır gönül sofrasına.

Dalda olması şart değil. Dışarının sıcağından kaçan kim varsa buzdolabında bekleyen kirazlar yetişir imdadına. Bu türlüsü de gökten inmiş gibi gelir bana. Hz. Meryem'in odasında beliren nimetler gibi. Rabbi Meryem'e hüsnü kabul gösterdi. Onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya’yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriya onun yanına mabede her girişinde orada bir rızık bulur ve; “Ey Meryem, bu sana nereden geliyor? der. O da “bu Allah tarafındandır. Allah dilediğine sayısız rızık verir.” derdi. ( Âl-i İmrân / 37) Sayısız rızıklardan birisidir kiraz. Ancak bana öyle gelir ki güneş diğer meyvelerden ziyade daha çok yansır kirazlardan, yıldızlar daha çok parlar onları görünce. Ay dolunaya döner onlar daha çok görünsün diye.

Otursa bir tabak kirazın başına, barışır tüm dargınlar. Kiraz yer gibi okunsa Kuran’lar anlaşılır tüm yazılanlar, emirler ve kıssalar. Bu aşkın sevgi, bu rahmet denizi dolar içimize. Malum, içimiz bunun gibi binlerce dünya sığdırır içine.

Ne kadar yazsam anlatamam kirazın güzelliğini. Kelimelerim eksik kalır şükrünü yerine getirmeye. Ne kadar baksam o kadar gider kederim, doyamam güzelliğini seyretmeye. Ne kadar yesem doyamam kiraz yemeye.

Ey kirazların sahibi! Bir kiraz çekirdeği misali kâinatın özünü bana verdin. Sana(cc) yeşil yapraklarla, hoş çiçeklerle, lezzetli meyvelerle geri dönmemi nasip eyle. Amin...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?