“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” isimli kitapta
19. yüzyıl başında çok yoksul ve eğitimsiz bir durumdaki Fin halkının,
Snellman öncülüğündeki bir avuç aydının gayretleriyle oluşturulan
pozitif bir milliyetçilik algısı, aydınlanma, toplumsal hareketlenme ve gelişim sonucu
çağını yakalayan bir refah toplumu ve ülkesine nasıl dönüştürüldüğü anlatılmıştır.
TANIMLAMA…
Fransızcadan Türkçeye geçmiş bir kelime olan “metamorfoz” kullanım alanlarına göre farklı anlamlar içermekle birlikte bu makalemin konusu bağlamında olgunlaşmamış bir form ve durumdan yetişkin, gelişmiş ve olgun bir hâle dönüşüm süreci anlamında kullanılmıştır.
BİR YAZAR VE MÜSTESNÂ BİR ESERİ…
Ülkemizde Millî Eğitim Bakanlığının belirlediği 100 Temel Eser arasında yer alan eserlerden biri de Grigoriy Petrov (1866-1925)’un Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli eseridir. Bu eser yazarının çeşitli aralıklarla çıktığı o dönemde Rusya İmparatorluğuna / Çarlığına bağlı bir sömürge olan Finlandiya [1] seyahatlerindeki notlardan oluşmaktadır. Eser 1800’lerin ilk çeyreğinde Finlandiya halkının içinde bulunduğu durumu, cehâletten kurtulmak için başta Johan Vilhelm Snellman (1806-1881) [2] olmak üzere ülkedeki bir avuç idealist ve ülkeye adanmış Fin aydınının verdiği olağanüstü mücadeleyi anlatır.
ESERİN YAZARI HAKKINDA…
Eserin yazarı olan Rus hatip, rahip, milletvekili, gazeteci ve yazar, 20. yüzyıl başında Rusya’nın en tanınmış papazlarından ve en çok okunan halk yazarlarından birisiydi. Grigoriy Petrov, görüşleri nedeniyle mensubu olduğu Ortodoks Kilisesi tarafından rahiplikten ihraç edilmiş (1908), yedi yıl (o dönemde Rusya’nın başkenti olan) St.Petersburg’da [2] ve Moskova’da yaşamaktan men edilmiş, yirmi yıl süreyle de devlet işlerinde çalışmaktan men edilmiştir.
Petrov, 1908 yılından itibaren Finlandiya’da ve Kırım’da ikâmet etmiş, sık sık yurt dışına çıkmış ve ülkesini gezerek çok sayıda konferans vermiş, yazıları dönemin en önemli gazetelerinden olan “Russkoye Slovo” (Rusça Kelime) gazetesinde her gün yayımlanmış, kitapları da milyonca satmıştır. Kitapları, Balkan ve Avrupa ülkelerinde de çevrilip basıldığından adı yurt dışında tanınmış, fikirleri de bu coğrafyadaki birçok din adamı, gazeteci ve yazar tarafından kabul görmüştür. Sürgün öncesi kitapları ve yazıları, fikirlerine hayran olan D. Bojkov sayesinde Bulgaristan’da da yayımlanmış, aynı zamanda çevrilen bazı eserleri neticesinde, yazarın şöhreti Sırbistan’da da artmıştır.
Petrov 1908 yılında Kiliseden ihraç edildikten sonra önce Finlandiya, sonra da Kırım’da ikâmet ettiği süre zarfında kendini tamamen yazarlığa vermiş, Finlandiya’dayken de sık sık Rusya’yı ziyaret ederek pek çok konferans vermiştir. Rusya’da Bolşeviklerin iktidarı ele geçirdiği Ekim (1917) Devrimi öncesinde Kırım’da yaşamını sürdürmüş, Devrim’den sonra da Rusya’daki faaliyetlerine ve konferanslarına ara vermemiş, fikirlerine hayran olan çok sayıda okuyucusu ve dinleyicisi olmuştur.
Petrov’un, Ekim Devrimi üzerine yaşamakta olduğu Kırım’da kaderi Bolşevik karşıtı Beyaz Rusların oluşturduğu Gönüllüler Ordusuyla kesişmiştir. Rusya’da Ekim Devrimi sonrasında Bolşevik ve Boşevik karşıtı Beyaz Rus mücâdelesinin yaşandığı iç savaşta 1920 yılında birçok Rus bilim adamı ve sanatçıyla 1920 yılında Kırım’da bulunan Petrov, Güney Rusya’da Bolşevik kuvvetlere karşı verdiği mücadeleyi kaybetmesi üzerine ülkeyi terk etmek zorunda kalan Güney Rusya’daki Beyaz Rus kuvvetlerinin komutanı General Anton Denikin’e bağlı Beyaz Ordu mensuplarının bulunduğu son gemiyle ülkesinden ayrılmış, İstanbul’dan geçmiş, kısa bir süre Gelibolu’da kaldıktan sonra bir grup Rus göçmeniyle birlikte Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığına geçmiştir. Petrov, bu ülkenin bir anlamda selefi (ardılı) olan Sırbistan’da daha önce (1910-1914 döneminde) dört kitabı yayımlandığı için aydınlar tarafından iyi bilindiğinden Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığına [3] gelir gelmez yöneticiler tarafından büyük ilgi görmüş, Belgrat Üniversitesine profesör olarak tayin edilmiş, kısa sürede bu ülkede büyük bir üne kavuşmuş, maddî yönden de rahat bir dönem geçirmiştir. Petrov, 1920-1925 döneminde bu ülkede geçirdiği yaklaşık dört buçuk yıl içinde 1.500 konferans vermiş, yine bu dönemde toplam on altı eseri yayımlanmıştır.
1925 yılında yakalandığı mide kanseri nedeniyle Petrov’un sağlık durumu kötüleşmiş, ameliyat olmak üzere gönderildiği Paris’te 18 Haziran 1925 yılında ölmüştür. Petrov’un, Sovyet Rusya’da istenmeyen ve yasak olan edebî mirası bazı ülkelerde günümüze dek varlığını sürdürme imkânı bulmuştur.
ESERİN ÖNEMİ…
Bu kitapta 19. yüzyıl başında çok yoksul ve eğitimsiz hâldeki Fin halkının Fin eğitimci, filozof ve devlet adamı Johan Vilhelm Snellman özelinde Snellman öncülüğündeki bir avuç aydının öncülüğünde oluşturulan pozitif bir milliyetçilik algısı, aydınlanma, toplumsal hareketlenme ve gelişim sonucu sıradan bir halktan, çağını yakalayan bir milletin ve adeta bataklıklar ülkesinden de nilüferler ve refah ülkesinin nasıl inşâ edildiği ve örnek dönüşümü anlatılmıştır.
FİN ÜLKESİNİN ÖNCEKİ VAHİM DURUMU…
Eserin yazarı Grigory Petrov, sık sık ziyarete gittiği ve halkına dair ojjektif gözlemlerde bulunduğu Fin ülkesinin değişim ve dönüşüm öncesindeki durumunu şu şekilde özetlemekteydi:
“Ayyaşlık, hırsızlık, ahlâksızlık, çirkin küfürler, sefillik ve karşılıklı bir öfke hâli her tarafa yayılmıştı. Ama hiç kimse bunu umursamıyordu.”
ESERİN KAHRAMANI OLAN SNELLMAN…
Napolyon Savaşlarının sonlarına doğru 1808–09 yıllarında Rusya'nın Finlandiya'yı işgali sonrasında yarı bağımsız sonrasında Rusya tarafından kendisine bağlı olarak yarı bağımsız Finlandiya Büyük Dükalığı kurulmuştu.
1806 yılında İsveç’in Stockholm şehrinde doğümuş olan Snelman ve ailesi 1813 yılında Finlandiya'nın Kokkola kentine taşınmıştır. Snelman’ın Alman filozof Hegel üstüne akademik çalışmalarının sonucu 1835 yılında Helsinki Üniversitesi'ne ders vermek üzere davet edilmiş, Üniversitede yaptığı çalışmalar sonucu Elias Lönnrot ve Johan Ludvig Runeberg ile birlikte kuşağının ünlü Fin bilimcileri arasında yerini almış, dersleri üniversitede kısa sürede popüler olmuş ise de 1838 yılında üniversitelerin devlet kontrolüne alınmasıyla devlet otoritesine karşıt görüşler sindirilmek istenmiş ve Snellman'nın dersleri geçici olarak kaldırılmıştır. Snellman bu durum üzerine kendi kararıyla Finlandiya'dan ayrılmış ve 1839–1842 yılları arası İsveç ve Almanya'da yaşamıştır. Helsinki'ye döndüğünde popülaritesi daha da artmış olmakla birlikte 1825 yılında Rusya’da çar olan I. Nikolay’ın baskıcı politikaları nedeniyle Üniversiteye geri dönmesi mümkün olmamış, bunun yerine Kuopio'da bir okulda müdür olarak görev almış, bu görevi esnasında İsveççe çıkardığı Saima gazetesinde eğitimin İsveççeden Finceye çevrilmesini ve Fin kültürünün her alanda desteklenmesini savununması üzerine bu gazete 1846 yılında hükûmet tarafından kapatılmış, 1848–1849 yıllarında Helsinki Üniversitesi'ne profesörlük için yaptığı başvuru reddedilmiş, 1855 yılında Kuopio'dan ayrılarak Helsinki'ye kesin dönüş yapmış, Çar I. Nikolay 1855 yılında ölünceye değin kendisi ve ailesi zor ekonomik şartlarda yaşamını sürdürmüş, Çar’ın ölümü sonrasında kendi yazılarını tekrar yayımlama imkânı bulmuş, 1856 yılında Helsinki Üniversitesine profesör olarak atanmış, 1863 yılında da Finlandiya Parlamentosunda senatör olarak görev almış, Maliye Bakanlığı'na kadar yükselmiş ve 1865 yılında Finlandiya'nın kendi para birimi olan Markka'yı hizmete sunmuş, 1866 yılında onurlandırılarak Parlamento'nun Onur Konsülüne dahil edilmiş, hayatının geri kalanını da politikayla uğraşarak geçirmiştir. Bugün bile milliyetçi hareketlerde onun izi ve fikirleri kuvvetli olarak hissedilmektedir. Hayatını konu alan, Grigory Petrov'un kaleme aldığı Beyaz Zambaklar Ülkesinde adlı kitap hem Türkiye'de hem de Bulgaristan'da büyük beğeni toplamış, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle de tüm askerî okullarda okutulması zorunlu tutulmuştur. Finlandiya'da her yıl 12 Mayıs Snellman Günü adıyla kutlanmaktadır.
Snellman, Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli eserin serin yazarı olan Grigoriy Peckov’un da “Ayyaşlık, hırsızlık, ahlâksızlık, çirkin küfürler, sefillik ve karşılıklı bir öfke hâli her tarafa yayılmıştı. Ama hiç kimse bunu umursamıyordu.” ifadelerle nitelediği cahil ve fakir Fin halkının dönüşmesi ve gelişmesinde, bir bataklık ülkesi durumunda olan ( Fin dilinde) Suomi ya da Finlandiya’nın nilüferler ülkesine dönüşmesinde büyük katkısı olan bir aydın, öncü, motivatör ve halk kahramanıdır.
Gerek Snellman'ın hayatının gerekse de bu konuyla ilgili Beyaz Zambaklar Ülkesinde isimli kitabın itina ile okunmasından bugüne dair de elde edilecek pek çok fayda olduğu değerlendirilmektedir.,
…..
Not: Makalenin ikinci bölümü bir sonraki yazıya planlanmıştır.
© 2023. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
SONNOTLAR
[1] Finlandiya: 13. Yüzyıl ortalarından 19. Yüzyıl başlarına dek İsveç’e bağlı bir coğrafya olan Finlandiya, Napolyon Savaşlarının sonlarına doğru 1809 yılında Rusya tarafından işgal edilmiş ve aynı yıl Finlabdiya Büyük Dükalığı adıyla Rusya İmparatorluğuna bağlanmış, Rusya’da Bolşeviklerin merkezî idaretyi ele almasıyla sonuçlanan Ekim (1917) Devrimi sonrasında da Rusya’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etmiştir.
[2] Rusya İmparatorluğunun başkenti olan St. Petersburg’un ismi Rusya’nın I. Dünya Savaşına girmesinin ardından Petrograd olarak değiştirilmiştir. Ekim (1917) Devrimi sonrasında ülkedeki devam eden çalkantı ve Doğu Avrupa Cephesinde Şubat 1918 ayında Alman kuvvetleri karşısında yaşanan büyük toprak kayıpları üzerine ülkedeki merkezî yönetim tarafından Moskova başkent yapılmıştır.
[3] Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı: I. Dünya Savaşı sonunda Sırbistan’ın dağılmasının ardından kurulan Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığının ismi 1929 yılında ülkenin kralı I. Aleksandr tarafından Yugoslavya Krallığı olarak değiştirilmiştir. Yugoslavya terimi de Güney Slavlarının Ülkesi anlamına gelmektedir.