Millet ittifakının 244 sayfalık Ortak Politikalar Mutabakat Metnini okuyunca, Avrupalı Türkler olarak nasıl yalnız bırakıldığımızı daha iyi anlıyorsunuz.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın hak ve çıkarlarına, Türkiye kökenli insanlarımızın Anavatan’la insani ve kültürel bağlarının korunmasına, soydaş ve akraba toplulukların sorunlarının insan hakları temelinde çözümüne temel dış politika hedeflerimiz arasında yer vereceğiz.
• Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve onların oluşturdukları STK’ların Türkiye’nin yumuşak gücü ve kamu diplomasisinin etkin bir aracı olması için gayret göstereceğiz.
Sadece bu iki başlık yer almış, yurtdışında yaşayanlar için, daha fazlası yer verilmemiş.
Gerçekten değerlendirmeye bile lüzum görmüyorum.
Bu başlıklar altında hangi çalışmayı yapacaksınız.
Halbuki beklenti çok yüksekti, Avrupa’da yaşayan bir Bülent Güven veya Kenan Kolat bu çalışmanın neresindeler sadece milletvekili olmak için mi oradalar? Yazık çok yazık, bir kere daha sorunlarla baş başa kalacağız.
Yurtdışında yaşayan Türklerin yıllardır beklentileri bir yurt dışı bakanlığın kurulması ilgiliydi maalesef bu kurulamadı, onun yerine YTB kuruldu fakat bu başkanlık yetersiz kalıyor ve beklentileri karşılayamıyor.
YTB hakla temastan çok üst kuruluşlarla çalışmayı tercih ediyor ve halktan kopuk bu kuruluş ahbap çavuş misali kendine kim itaat eder ve sözünü dinlerse onun projesini kabul ediyor, onaylıyor.
Üst çatı kuruluşlar Kamu parasıyla Antalya’da tatili yapıyorlar kimsede buna ses çıkarmıyor.
YTB çalışmalarının tekrardan gözden geçirilmesi gerekiyor.
Yurt dışında yaşayanların sorunlarını ana başlıklar altında özetlemek gerekirse, aslında yurtdışında yaşayan Türklerin sorunları dünden bugüne fazla değişiklik göstermedi.
Din ve dil sorunu çözüme hala kavuşturulmuş değil. Almanya din konusunda adım atmak istemiyor veya adım atmak isterse, kendi politikaları çerçevesinde yönlendirme yapmak istiyor. Türkiye bu konuda buradaki STK’ları cesaretlendirebilir çünkü buradaki STK’ çok pasif kalıyorlar.
Dil sorunu ortada duruyor ne yazık ki hiç kimse bu konuya eğilmiyor ve genç nesiller artık evde, sokakta ve kendi aralarında Almanca konuşuyorlar.
Türkiye ile Yurtdışında yaşayan insanların kültür dahada güçlendirilmeli. Türkiye’de yurtdışından gelenlere karşı ırkçı bir söylem geliştiriyorlar, bununla ilgili çalışmalar yapılması.
Vatandaşlık sorunu çözüme kavuşturulamadı, modern bir vatandaşlık yasası acilen çıkarılmalıdır.
Askerlik düzenlemesi bir güvensizlik meydana getirdi, sürekli bu yasa değiştirilerek, güven erozyonuna sebep olmuştur ve bunun acilen telafi edilmesi gerekiyor.
Araba çıkarma hakkı tanınması veya götürdüğü arabasının uzun süre Türkiye’de kalması sağlanmalıdır.
EYT’lilere tanınacak olan hem çalışma hakkı ve aynı zamanda emekli olma hakkı, yurtdışında yaşayanlara da en azından 60 yaşında bu hakkın verilmesi.
Kimlik sorunu ve aidiyet sorunu gelecek için tehlike arz ediyor bununla ilgili çalışmalara ağırlık verilmesi gerekiyor.
Türk çatı kuruluşları ve Türk devletinin daha fazla iş birliğine gidilmesi elzemdir, Türk çatı kuruluşları her geçen gün Türk toplumunda güven kaybediyor. Türk devleti veya Türk hükümeti bu konuda Türk STK’larını yönlendirebilir.
Son olarak yurtdışını seçim bölgesi ilan edildiği gibi seçmen bölgesi ilan edilerek, yurtdışında yaşayanların kendi temsilcilerini seçilmesi sağlanmalıdır.
Ümitlerimiz biraz daha hüsrana uğruyor, Avrupa’daki seçmenler dikkate alınmadan bir seçim çalışması hazırlanmış.
Avrupa’da örgütlü olan CHP Almanya, Saadet Avrupa veya İyi parti teşkilatlarının hiç birisinin kıymeti harbiyesi yokmuş varsa yoksa benim partim, benim liderim yazıklar olsun size.
