Beynimin tabanında küçükçe ayakların
Bozuyor fikrimi kırk yerinden üstelik
Bir kabalık bir aymazlık bir suntur
Sen buralardan geçip giderken
Sakladığım bir şey var..vapur değil
Tren değil köpüğe benzer
Kuşlarla ilintili yağmurla ilgili
Koyun gibi.. değil.. tavşan gibi.. değil
Yüreğim demek istemiyorum ama
Yüreğim biraz pütürlü biraz kırışık
Sesimde oktav yok Urfa’dan geçer iken
Üsküdar’da bir kız var elinde bir top diken
Sakladığım bir şey var biraz tarih öncesi
Gülünce perdelenen ağlayınca pek bariz
Kuşlarla çok ilgili yağmurdan çok çok başka
Gibi değil sanki değil ah değil
Biraz suya girince açılan her gözenek
Kalbim demek istemezdim ama kalbim
Kopuk filmin kayıp kareleri gibi kalbim
İncir zeytin kara kış ve bir pervane kar altında
Sana üç hamlede bir devrim sunsaydım
İlkin saklanmış tüm elmaları atlara verip
Saniyen tuzla suyu ayrıştırıp
Salisen hükmünü sürseydim alnımın doruğuna
Sakladığım bir şey var evveli sudur ahiri su
Dördüncü ay evresinde jüpitere meftunum
Kızılelma çürümüş konu zaten o değil
Aşk gibi.. değil.. gül gibi.. değil.. sen gibi
Uzaklaştım iyice kabuğundan kürrenin
Böyle olmaklığımla bir secdelik rengim var
İçinde noksansızlık duvarımda ölüm var
Uçakla ilintili Sakladığım bir şey var
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?