Tanju Özcan Meselesi

15-06-2022

Türkiye’de her konu manipüle ediliyor. Bu gerçekten çok ciddi bir toplumsal sorun haline geldi. Gerçekler yorum yoluyla çarpıtılıyor. Bununla ilgili belkie de en son örnek dün yaşandı.

Bolu Belediye Başkanı CHP’li Tanju Özcan kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildi.

Gerçeğin yorum yolu ile saptırılması ise şu şekilde oldu.

“Sığınmacıları göndermek istediği için ve Türk Milliyetçisi olduğu için CHP Tanju Özcan’ı kesin ihraç talebiyle disipline sevk etti.”

Ve ilginç bir şekilde bunu doğrudan siyasal rakip olan AKP’deki siyasetçilerden çok genelde Zafer Partililer ya da diğer seküler milliyetçi kişiler ifade etti.

CHP ile ilgili, Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili ağıza alınmayacak, hakarete varacak laflar edildi. Hala da ediliyor.

CHP’yi en sert eleştirenlerden biri benim. Partiye çocukluğundan beri gönül vermiş, gençlik kollarında bir dönem siyaset yapmış biri olarak lafımı esirgemiyorum. Özellikle yine ifade ediyorum Sezgin Tanrıkulu’nun bu parti içinde olmaması, HDP’de siyaset yapması gerektiğine inanıyorum. Bir dönem partideki kırgınlığım beni “Oy vermeyeceğim böyle giderse” noktasına kadar getirmişti. Ancak daha sonra partideki Atatürkçü, seküler milliyetçi profili temsil etmenin daha anlamlı bir mücadele olacağını anladım.

Bu benim kişisel, bireysel siyasi yolculuğum. Kimseyi ilgilendirmez. Herkes her partiyi desteklemekte, oy vermekte, üye olmakta da özgürdür. Bağlamak istediğim yer ise şu; partiyi tamamen Kürtçülük yapıyor diye itham etmek çok sakıncalıdır, yanlıştır. CHP’nin içindeki siyasetçiler AKP gibi homojen, lider ne diyorsa onu dinleyen siyasetçiler değil, herkesin herkesi eleştirebildiği, farklı düşünenlerin olduğu bir kültürün parçası siyasetçilerdir.

Hoşlanmadığım siyasetçilerin var olması da bundandır.

Elbette Atatürk’ün ilkeleri parti için kutsaldır. Kutsal olmalıdır ve bu ilkeleri taşımayan kişilerin de parti ile ilişiği kesilmelidir. Katılıyorum bu düşünceye.

Gelelim Tanju Özcan’a.

Tanju Özcan başarılı bir belediye başkanıdır. Ancak son zamanlarda yaptığı gaflar, özellikle de sanki bilerek muhafazakarların eline koz verircesine bel altı yaptığı laf sokmalar disipline sevk edilmesi için yeterli bir sebepti. Her ne kadar kesin ihraç talebi ağır olsa da cumhurbaşkanlığı adaylığı hakkında attığı tweetle’de parti içi hiyerarşiyi bozan bir görünüm çizdiği için disipline sevk edilmesini doğru buluyorum.

Ve fakat dediğim gibi disipline sevk edilmesinin nedeni Atatürk çizgisinde bir Türk milliyetçisi olması değil cinsiyetçi söylemleri oldu.

Bu gerçeği bu şekilde yanlış yorumlamak manipülasyon yapmak demektir.

Buna da CHP içindeki Kemalist, Milliyetçi kanadın izin vermemesi gerekir.

Not : Sezgin Tanrıkulu’nu hala sevmiyorum ve onun partide olmasını istemiyorum. Orası ayrı bir nokta.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?