2000’li yılların ortasında Bingöl ilinde askerdim çavuş olduğum için nöbet tutma zevkini hiç yaşamamıştım. Teskere dönemine yakın asker arkadaşlarımla kendime nöbet yazıyordum.
O nöbetlerin birinde Şanlıurfa’lı bir arkadaşımla nöbetteydim. Bana anlattığı Şanlıurfa’da yaşanılan yaşantıdan bir kısım anlatmak istiyorum.
Aşiretlerin orta güçte olan bir tanesi bir husumet yaşamış, yaşayan kişiye tepkisini göstermiş ve kendi aşiretinden olana sahip çıkmıştır.
Haklıya haksıza bakılmadan sadece aynı aşiretten olması yetiyormuş.
Zamanın birinde yine aşiretten birisi bu sefer kendilerinden daha kalabalık bir aşiret ferdiyle husumet yaşamış ama bu sefer kendi aşiretinden olanlar hep kendi adamına tepkilerini göstermişler, sen haksızlık yapmışsın diye karşı taraftan özür diletmişler.
Bu anlatılan olay şu andaki savaş ortamı ile çok alakalı bir durum.
Savaşlarda haklı haksız diye mi taraf tutuluyor yoksa güçlü güçsüz diye mi? Bence ikiside değil müslüman veya gayri müslim olarak taraf tutuluyor.
Ukrayna’da yaşanılanlar tabiki de insanlık dışı bir olaydır. Bir annenin, bir bebeğin canına kastetmek neyin sebebi olabilir ki?
Yinede şunu sormak isterim ülkelere Ukrayna'da yaşananlar savaş ise Suriye’de yaşananlar ne?
Ukrayna'da savaş söylentilerinin çıkması bile yetti diğer avrupa ülkelerinin Ukrayna'lı mültecilere kapılarını açmasına ,aynı avrupa mültecilere eskiden açık olan kapılarını Suriye'li mültecilere neden kapattı?
Sınırından yetişkin erkekleri çıkarmayan avrupa ülkeleri bu kararınızdan dolayı sizleri ayrı ayrı tebrik ederim ve ülkelerini terk etmeyen Ukrayna’lı erkekleri cesaretinden dolayı tebrik ederim.
Burada umarım şu şekilde düşünmemiz gerekiyor “siz önce kendi ülkenize sahip çıkın biz avrupa olarak sizin çabalarınıza göre yardım ederiz.” Eğer aksi bir durumsa zaten tek sebep Suriye'de ki halkın müslüman olması gibi duruyor.
Suriye'li genç kardeşlerim ülkenizden elinize çekiç, keser alıp kaçacağınıza taşla sopayla savaşsaydınız daha asil olmaz mıydınız?
Türkiye’de yada başka bir ülkede sıvacı, amele olacağına ülkenizde şehit olmak daha onurlu bir davranış olurdu.
Ukrayna'da çok zengin olduğu halde ülkesini terketmeyip silah kuşanıp savaşa bizzat katılan siyasileri ve belediye başkanlarını duydum ve aklıma nedense 15 Temmuz'da ortalıktan birdenbire yok olan siyasiler sanatçılar ve belediye başkanları geldi.
Hayat daha bitmedi yadırgamıyalım. “Yadırgadığını yaşamadan ölmeyeceksin.”