Yörüklüğü tanım olarak; Türklerin göçebe veya yarı göçebe bir hayat yaşamayı benimsemesi olarak tanımlayabiliriz. Bu insanların doğayı doğal hayatı tercih etmesidir. Yörükler ve hayatları Türk kültürü açısından önemli bir yer tutar. Yörük yörümekten türetilmiştir. Anadolu’yu yurt olarak kabul eden, Göçebe Oğuz Boylarını başka bir isimle Türkmenleri tanımlayan bir kelimedir. Bazı Bilim İnsanları da Göçeme Türkmenler olarak ifade etmişlerdir.
Yörükler, Karakeçili, Sarıkeçili, Kızılkeçili, Kurtlu, Haculu ve Atçekenler olarak 6 obaya ayrılmışlardır.
Yörükler, Türkmen ve Oğuz boylarındandır. Göçebe hayat tarzını benimsemiş olduğunu söylemiştim. Yörük kelimesi, Anadolu'muzda yaylak-kışlak hayatı yaşayan Türkmen aşiretleri ya da Türkmen Obaları için de kullanılmaktadır.
Dağ hayatında çok ve hızlı yürüyen, iyi yol alan dayanıklı insanlar olarak tanımlanır. Genel olarak geçimlerini hayvancılık yaparak sağlarlar. Dağ hayatı ortamında daha çok bulunmayı tercih eden Yörükler, kendi ihtiyaçlarını hemen hemen karşılayabilecek bir hayat sürerler. Günümüzde Yörük hayatı yaşayan insan topluluğu eskiye nazaran oldukça azalmıştır.
Yörüklerin kökeni doğrudan Orta Asya’ya dayanır. Gözlerinin çevresinde hafif bir çekiklik olduğu gibi elmacık kemikleri de belirgindir. Kafa arkalarında da yine bir çıkıntı mevcuttur. Tüm Türk boylarına mahsus bir çıkıntı olarak bilinse de Anadolu’da genel olarak Yörük Çıkıntısı olarak ifade edilir.
Yörüklerin atasının kimler olduğu konusuna da bir açıklık getirecek olursak; Yörükler Dogu Göktürklerin bir kolu ve Kırgız, Uygur, Kazak, ve Türkmen boyları gibi bir Türk boyudur. 745 yılına kadar Tanrı, Altay, Orhon, Sayan ve Aladağlarda Göktürklerin kurucu ve asli unsuru olarak göçebe yaşadıkları Kutluk hakimiyetine son vermesi üzerine Uygur’lara tabi oldukları çeşitli kaynaklarda ifade edilmiştir.
Yörük hayatını diğer bir deyişle göçebe hayatını benimseyenlerin yukarıda da yazdığım gibi temel işleri hayvancılıktır. Kendilerince seçmiş oldukları bölgeden bölgeye göç etmeleri ve hayvan yetiştirmeleri onların hayat tarzıdır. Bu nedenle yani bu hayat tarzları nedeniyle mücadeleci-savaşçı ve çabuk pes etmeyen bir karaktere bürünmüş oldukları bilinmektedir.
Ülkemizin bazı yörelerinde Yörükler bulunmaktadır. Anadolu'ya Selçuklu İmparatorluğu zamanında intikal eden, Osmanlı kayıtlarında da sürekli yürüyen anlamında, özbeöz Türk olan Yörükler, bugün 'konmuş' yani yerleşik duruma geçmiş diğer bir anlatımla göçmemiş Yörükler, daha çok; Manisa, Kütahya, Afyonkarahisar, Balıkesir, Antalya ve Muğla’ya yerleşmiş durumdadırlar.
Sizlere Bazı Yörük Yemeklerinin isimlerini yazayım.
- ÇORBALAR.
- Yörük çorbası, Toygar çorbası, Çileme çorbası, Göçe tarhanası, Kolay yoğurt çorbası
- ANA YEMEKLER.
- Sura, Yörük Kapama,
- Yoğurtlu Yörük kavurması, güveçte Yörük kebabı, Yörük köftesi. ...
- TATLILAR.
- Dibile. Yörük ekşili tatlı, Gelin önü, Yörük helvası ...
Yörüklerin kendilerine has bazı adetleri vardır. Bazıları şunlardır; Askere giden gençlere kına yakarlar vatanını korusun diye, Geline kına yakarlar yuvasına sahip çıksın diye, Karabaş koça kına yakarlar sürüye doğru rehber olsun diye.
Karekteristik Özellikleri; Yörükler genel olarak sabırsız olup, beklemekten hoşlanmazlar. Hemen her şeye merakları vardır. Hoşgörülüdürler çok çabuk sinirlenmezler. Vatanını seven vatandaşlar olup, Allah’a tevekkül ederler. Gözü gönlü tok ve kanaatkarlardır. Tüketim eğilimi yüksek olanlar olsa da gösterişe düşkünlükleri yoktur. Sade yaşamayı tercih ederler. Kadınları erkeklerden kaçmaz. Evlerde haremlik, selamlık kısımları asla yoktur. Kadınlar erkeklerle rahatça konuşurlar, ancak kafalarını da saçları görünecek şekilde örterler. Dinde şekilci ve aşırı kuralcı olmadıkları söylenir.