Yozgat Çapanoğlu Camisi

Yozgat Çapanoğlu Camisi
01-02-2025

       Yozgat ilimizin merkezînde istanbulluoğlu mahallesinde bulunan tarihi Cami, Yozgat halkı arasında Büyük Cami ismi ile anılmaktadır. Zamanın  kesme taşlarından yapıldığı bilinen Caminin iki ayrı bölümü vardır. İçeri Cami denilen ve binanın güney kısmını teşkil eden bölüm, harimin orta kapısının üstünde bulunan içeri kitâbeye göre Bozok sancağının Valisi Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından 1193 yılında yaptırılmıştır. Bir de dışarı Cami vardır.  Burasına kuzey yönünden eklenen ve günümüzdeki giriş revakına açılan kapı üzerinde mevcut olan kitâbeden anlaşıldığına göre Vali Mustafa Bey’in kardeşi Süleyman Bey tarafından 1208 yılında yapılmıştır.

         Caminin ana bölümünün güneyde ve dikdörtgen planına uygun olduğu bilinmektedir. Harimin büyük bir kısmının üstü, iki kalın fil ayağı diye adlandırılan ve üç duvar üzerine yapılan 15,15 m. çapında bir kubbe ile kapatılmıştır. Geçiş kısmında dört köşeye birer tromp yerleştirilmiştir. İki kemerle üç bölüme ayrılmış olan bu mekânın üst katı mahfil olarak yapılmış, üzeri ise iki yanda birer küçük kubbe, ortada aynalı tonozla kapatılmıştır.

        Bu Caminin dışarıya üç kapı ile açıldığı görülmektedir. Caminin kuzey cephesinin önünde, iki basamakla inilen uzunlamasına bir seki vardır. Cümle kapısı adı verilen kapının önündeki, tekne tonozlarla bir kubbeciğin örttüğü, sekiz sütun tarafından taşınan ve son cemaat mahalli olan revak (önü açık üstü kapalı yer) daha geç bir tarihte eklenmiştir.

        Esas olarak içeri Camiye ait olan ve bu sebeple batı cephesinin ortasında kalan minaresi tek şerefelidir. Doğu cephesinde buna simetrik durumda yerleştirilmiş kare planlı, kubbeli mekân ise Çapanoğulları ailesine ait türbe olup, girişi caminin iç kısmından sağlanmaktadır.

       İç süslemesi ve mimari aksamı ile Batı sanatı etkisini taşıyan bu yapı, Türk barokunun Anadolu’daki en önemli örneklerinden birini teşkil ederse de aynı üslûptaki İstanbul yapılarına göre daha sadedir. Kubbe kasnağındaki ağırlık kuleleri ve “S” şeklindeki payandalarda bu etki fazlaca hissedilmezse de yapının içinde kuvvetli bir şekilde kendini belli etmektedir. Taçkapının çevresinde renkli mermerle işlenmiş akantus (kenger) yaprakları, istiridye nişleri, oval kabaralar, sert hatlı “C” ve “S” kıvrımları ile gölge-ışık etkisi kuvvetli olan zengin bir düzenleme mevcuttur. Çifte sütunların sarımtırak renkteki mermerden yapılma başlıkları, iyon tarzında kıvrımları olan (sepet şeklindeki kompozit) başlıkları hatırlatmaktadır. Harim duvarları ve fil ayakları, damarlı mermer görünüşünü verecek şekilde boyanmıştır. Bej, kirli beyaz ve yeşil mermerden işlenmiş olan mihrabı iki yandan çifte sütunlarla sınırlanmış, taç kapıdaki zengin süsleme burada da tekrarlanmıştır. Aynı gösteriş ve zengin kompozisyon, renkli mermerden çok dekoratif bir şekilde işlenmiş olan minberde de görülmektedir.

      Cami bu taş süslemelere ilâveten kalem işleriyle peyzaj ve natürmortlardan oluşan tasvirlerle bezenmiştir. Yapılan son onarımlar bu kalem işlerine zarar vermişse de özellikle mahfilin kubbe ve tonozu içinde çiçek, kıvrık dallar ve yapraklardan meydana gelen barok tarzında süsleme orijinal kalabilmiştir. Ayrıca mahfil tonozunda barok süslemeli çerçeveler içine alınmış panolarda cami tasvirleri ve çeşitli meyvelerden oluşan resimler vardır.

       Harimin ilk pencere sırasının üst seviyesinde, lâcivert zemin üzerine beyaz renkte girift bir nesihle yazılmış Feth sûresi, üç duvar boyunca bir şerit halinde uzanmaktadır. Toplam elli dört pencere ile aydınlanan yapının her iki bölümü de oldukça ferahtır.

       Geniş bir avlunun içinde yer alan caminin şadırvanı kuzeybatı köşesinde, kalan eski parçaların da kullanılmasıyla ilk yapısını hatırlatacak şekilde yeniden inşa edilmiştir. Abdest muslukları caminin kuzey duvarına bitişik olup üzeri sütunlu bir sundurma ile örtülüdür. Hazîre, içeri camiyi hemen hemen dışarıdan üç yönden kuşatır. Yüksek bir duvarla çevrilmiş olan avlunun doğudan ve batıdan kapıları bulunmaktadır. Bugün caminin tamamı bakımlı ve ibadete açık durumdadır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. İnternet portalı

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?